Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversite hastanesi bünyesinde "Meme Sağlığı Ünitesi" kurulduğunu bildirdi.

Özkan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla Rektörlük Senato Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında, kanserlerde erken tanının önemli olduğunu söyledi.

İnsan ömrünün uzaması, hayat tarzının değişmesiyle kanser riskinin arttığını, kanser vakalarının daha küçük yaşlara düştüğünü vurgulayan Özkan, hastanelerinde kanser tedavisine ilişkin gerekli bütün cihazların bulunduğunu ve tecrübeli bir ekibe sahip olduklarını kaydetti.

Türkiye'de "ilk defa meme kanserlerine ilişkin Meme Sağlığı Ünitesi kurduklarına" dikkati çeken Özkan, "Meme kanserinde erken tanı ve tedavi çok önemli. Hem medikal hem de cerrahi tedavisinin yanı sıra estetik tedavisinin de tek merkezde yapılması hastaya büyük konfor sağlıyor." dedi.

Kanser tedavilerinin sağlık turizmi açısından da önemli olduğuna işaret eden Özkan, "Türkiye'de sağlık turizminin gelişmesinde yüz, kol ve rahim naklinin büyük faydaları oldu. Üniversitemizde yaptığımız işlemler saç ekimi gibi kısa süreli değil. Yurt dışından onkoloji servisimize gelen hastalar o kadar uzun süre kentte kalıyor ki bütün esnafa faydası oluyor. Antalya halkının sağlık turizmine sahip çıkması gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi en fazla sağlık turizmi cirosu yapan hastane." diye konuştu.

Hastanede kanserin erken evrede öğrenilebilmesi ve tedavisinin daha sağlıklı yapılabilmesi için Gen Merkezinin kurulduğunu anlatan Özkan; "Bu gen merkeziyle akıllı ilaçları kim kullanabilir, kimler dirençli onlara bakıyoruz. Tedaviyi şekillendirmek çok önemli. Doğru tedavi bulmak ve komplikasyonları azaltmak için çok önemli." ifadelerini kullandı.

- 7-8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Arıcı ise son 30 yılda meme kanseri saptanma oranının yaklaşık 2 kat arttığını söyledi. Her 7-8 kadından birinin meme kanserine yakalandığına dikkati çeken Arıcı, yaş ortalamasının da düştüğünü ve bu nedenle meme ünitesi kurduklarını kaydetti.

Bu merkezde teşhis, radyolojik görüntülenme, tedavi ve estetik operasyonlar yapıldığını aktaran Arıcı, merkez sayesinde tedavinin hızlandığını vurguladı.

Başhekim Prof. Dr. Yıldıray Çete de sağlık turizminde ilk sırayı onkoloji ve transplantasyon hastalarının aldığını bildirdi.

Son 3 yılda hasta sayıları ve sağlık turizmi cirolarının 20 kattan fazla arttığı bilgisini veren Çete, "Sağlık turizminden geçen yıl 41 milyon lira ciro elde ettik." diye konuştu.

- Kolon kanseri erkeklerde en çok görülen üçüncü kanser türü

Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Muhittin Yaprak, kolon kanserinin erkeklerde en çok görülen üçüncü kanser türü olduğunu ifade etti.

Bu hastalarda işlemleri artık robotik cerrahi ile yaptıklarına dikkati çeken Yaprak, yüksek teknoloji ve ileri cerrahi teknikler kullanarak bölgeden tümörü çıkartıp, organı koruduklarını, böylece hastayı 1 gün içerisinde taburcu etme şansı yakaladıklarının altını çizdi.

Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hakan Çakın ise beyin tümörlerinde beyindeki tüm dokuların kanlanmasının önemli olduğunu ifade etti.

Beyinde feda edilebilecek doku olmadığını kaydeden Çakın, şunları söyledi:

"Beyin tümörleri beyin damarlarına baskı yapabiliyor. Damarın çalışmasını ortadan kaldırabiliyor. Bu durumda damar içerisinde belli bir tümör dokusu bırakmak, sonrasında radyolojiye göndermek seçenekti. Beynin kanlanmasını sağlayamayacak damarlara dışarıdan baypas yaparak damarların kanlanmasını sağlayabiliyoruz. Bu yıl 2 hastada bu yöntemi kullandık ve başarılı olduk."

Üroloji bölümünden Prof. Dr. Ömer Kutlu da prostat kanserlerinin 50 yaş üstü erkeklerde en sık görülen kanser türü olduğu bilgisini verdi.

Prostat kanserlerinin robotik cerrahi ile tedavi edildiğini aktaran Kutlu, sinir koruyucu prostat ameliyatları sayesinde idrar kaçırma gibi problemlerin önüne geçtiklerini dile getirdi.

Kaynak: AA